MASAJ VE SAĞLIK
Ellerimiz, kendimize olduğu kadar, başkasına da sağlık ve şifa verebilir. Şifa vermeleri yanı sıra, insanların birbiri için düşündüklerini, karşılıklı duygularını, beklentilerimde açıklarlar. Elini sıktığınız birisinin ne denli içten, ne denli samimi olduğunu anlamakta pek güçlük çekmeyiz.
Sağlığımız, sahip olduğumuz ve korumamız gereken bir servettir. Doğaldır ki, hastalık her zaman da kaçınılmaz değildir. Ama, yakınmaların bir çoğu, özellikle kişisel anlam taşıyan psikosomatik kaynaklı olanların bilinip, çözümlenmesi de olasıdır. Hastalıkların birçoğu, ya da kronik yakınmalar, dikkatli gözlemler ve o güne kadar sürdürülen sağlıksız yaşam biçiminin değiştirilmesiyle en düşük düzeye indirgenebileceği gibi, önlenebilir de. Sağlığın yolunda olmadığını, vücudumuz bedensel ve duyusal işaretlerle açığa vurur. Önemli olan, bu sinyalleri tanımak, değerlendirebilmektir. İnsan, vücudunun bozulmuş olan dengesini sağlayabilmek için, gene kendi yapısında çok güçlü bir mekanizmaya sahiptir. Ömer Hayyam bir rubaisinde: "Ruhumu sonsuz alemlere gönderdim, dünyadan sonraki sırlara ersin diye; ve geri gelerek bana dedi ki, cennet de cehennem de kendi benliğindedir" sözleriyle bu gerçeği çok güzel vurguluyor. Fakat ne yazık ki, birçoğumuz, sahip olduğumuz tinsel ve bedensel yeteneklerimizi algılayamadığımız ya da önemsemediğimiz için, organizmanın verdiği sinyalleri değerlendirme yoluna gidemiyoruz.
Hastalıkları önlemede, düşünce tarzımızda ve yaşam koşullarımızda yapacağımız değişiklikler ya da alacağımız önlemlerle bir hayli yol alabiliriz. Örneğin, masajın tedavi edici gücü yanı sıra, hatta daha önemlisi, kişiyi hastalıklardan korumak ve olası hastalıkları önleme etkisi de vardır. Oysa, hekimlerin çoğu, hastalık ortaya çıktıktan sonra masaj reçetesi verir. Günlük yakınmaların ya da toplumsal hastalıklarının çoğu, örneğin belde yineleyip duran ağrılar önemsenip gerekli önlemler alınsa, bir disk kayması tablosunun gelişmesi önlenebilir. Önemsememe çok kez yaşam anlayışımız ve yaşam koşullarımızdan kaynaklanır: Sorunları dengeleyecek, zamanlar da strese dönüşür. Dolayısıyla, içe dönüp kendimize bakmayız. Sürekli çalışmamız gerektiği duygusu, bedensel ve tinsel dayanma gücümüzün süresini ve sınırlarını daraltır. Sağlımızın yitirilip tükenmemesi için, günlük yaşantımızda enerji tasarrufunu ve dayanma gücümüzü korumasını öğrenmemiz gerekir. Sağlığın risk faktörleri olan süreğen stres, zorlanmalar ve iç sıkıntıları, bir çok günlük yakınmaların ve hastalıkların hazırlayıcısıdır. Belirtilerin vaktinde önemsenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasıyla, hastalıklar önlenebileceği gibi, tümüyle de iyileştirilebilir. Bir çok can sıkıcı stresler belli bir süre de olsa açığa alınabilir. Dinlenme ve gevşeme sağlayabileceği için, masaj bu önlemlerden biri sayılır. Ayrıca, kişiyi aşırı bedensel ve tinsel olumsuz etkilenmelerden koruyacak vücut bilinci gelişir, birey kendini düşünme olanağı bulur, kaçınılmaz gereksinimiz olan bedensel ve tinsel yeni yaşam enerjisi depolamamızı sağlayacak zamanı kazandırır.
Aralıksız oturduğu yerde ya da ayakta çalışmak zorunda olanların sağlığı hep tehlikededir. Şiddetli bel, sırt ve bacak ağrıları, postür bozuklukları, destek ve hareket kaslarını aşırı zorlanmasının belirtileridir.
Bu koşullar altında çalışmak zorunda olanların, kas ve bağlarının esnekliklerini koruyabilmek için, denge sağlayıcı sporlara yönelmesi ve vakit erkenken masaj yaptırmaları gerekir.
Psikolojik sorunlarımıza da yeterli ilgiyi gösterdiğimiz söylenemez. Sürekli ve yineleyen bedbinlik, itilmişlik duygusu ya da zorlanma ve de depresif duygular sağlığımızı etkilemesi yanı sıra, vücudun savunma gücünü,direncini zayıflatır. Böyle durumlarda masaj, durgunlaşmış enerjimizi mobilize eder.
Masajın söz edilecek uygulamalarının, hem sağlığımızın korunmasında ve hem de hastalıklardan kaynaklanan yakınmaların dindirilmesinde büyük payı vardır. Koruyucu hekimliğin en yeni sloganlarından biri: " Sağlığın bedelinin ödenmesi gerekir" dir. Erken tanı ve tedavi sağlık harcamalarını en aza indirecek olan dinlenme ve gevşeme gereksinmelerimizi, günlük koşuşturmalar, kısıtlanamaz sanılan iş aşkı! ve "vakit yok" laflarıyla öteleriz. Hobilerin çoğu dinlendirici olmadığı için, serbest zamanlar da strese dönüşür. Dolayısıyla, içe dönüp kendimize bakmayız. Sürekli çalışmamız gerektiği duygusu, bedensel ve tinsel dayanma gücümüzün süresini ve sınırlarını daraltır. Sağlımızın yitirilip tükenmemesi için, günlük yaşantımızda enerji tasarrufunu ve dayanma gücümüzü korumasını öğrenmemiz gerekir. Sağlığın risk faktörleri olan süreğen stres, zorlanmalar ve iç sıkıntıları, bir çok günlük yakınmaların ve hastalıkların hazırlayıcısıdır. Belirtilerin vaktinde önemsenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasıyla, hastalıklar önlenebileceği gibi, tümüyle de iyileştirilebilir. Bir çok cans sıkıcı stresler belli bir süre de olsa açığa alınabilir. Dinlenme ve gevşeme sağlayabileceği için, masaj bu önlemlerden biri sayılır. Ayrıca, kişiyi aşırı bedensel ve tinsel olumsuz etkilenmelerden koruyacak vücut bilinci gelişir, birey kendini düşünme olanağı bulur, kaçınılmaz gereksinimiz olan bedensel ve tinsel yeni yaşam enerjisi depolamamızı sağlayacak zamanı kazandırır.